2017’de Sosyal Medyayı Değiştirecek 7 Trend
2017’de pazarlama planınızı düzenli tutmanız için düzenli sosyal medya ve blog içerik takvimi ile içerik pazarlama stratejinizi belirleyin.
Yeni bir yılın başlangıcı ve bu da tatilden sonra ofiste olduğunuz, yeni yıl kararlarınız üzerine çalıştığınız anlamına geliyor. Ve eğer bir pazarlamacıysanız ayrıca 2017’de başarı elde etmek için stratejik planınıza ince ayar yapıyor da olabilirsiniz.
2017’de pazarlama planınızı düzenli tutmanız için düzenli sosyal medya ve blog içerik takvimi ile içerik pazarlama stratejinizi belirleyin.
Fakat önümüzdeki yıl için sosyal medya stratejinizi netleştirmeden önce, zamanınızı ve çabalarınızı uygunca bölüştürdüğünüzden emin olmak için ileriye yönelik planlar yapmak önemli. Bu blog gönderisinde 2016’da ne olduğuna, sosyal medya yöneticilerinin 2017’de ne beklemeleri gerektiğine ve bu değişiklikler için nasıl planlama yapılacağı konularına dalacağız.
Canlı video içeriği yükselişte — hatta Social Media Examiner’a göre, pazarlamacıların %14’ü 2016’da canlı video içerikleriyle deneyler yaptı ve Wyzowl’dan yeni bir anket sonucuna göre, pazarlamacıların bu yıl %43’ü interaktif videoyu kullanmayı planlıyor.
Tonlarca canlı yayın sitesi ve platformu olmasına rağmen, Periscope ve Facebook en popülerleri arasında — ve onların bunu kanıtlamak için ellerinde numaraları var.
2016 yıllık özetinde, Periscope kullanıcıların uygulamayı kullanarak her gün 110 yıllık canlı videoları izlediğini kaydetti. Ve yılbaşı gecesi Facebook üzerinden canlı yayın yapma sayısı dünya çevresinde rekor kıran sayılara ulaştı.
Facebook Canlı Yayın ve Periscope’a ek olarak, Instagram ve Twitter 2016’nın Kasım ve Aralık aylarında sırasıyla kendi internetten canlı video yayınlama sürümlerini çıkarttı.
2017’de canlı yayın yapma girişimlerinizi hangi alana odaklamayı düşünüyorsunuz?
Güzel bir soru. En başta, hitap ettiğiniz kitlenin hangi sosyal medyada vakit geçirdiğini dikkate almak — ve onlarla bu ağlarda iletişime geçmeyi isteyeceksiniz.
Ne yayınlayacağınız kısmına gelince, bu stratejiyi birkaç kullanım vakalarında çok iyi derecede başarabilen pek çok marka var. Örneğin, pek çok marka etkinlikleri canlı yayınlamak için Facebook, Instagram ve Twitter’ı kullanıyor. Bu yaklaşım öteki türlü bir durumda katılamayacakları bir etkinliği direkt olarak ekranlarına getirerek takipçilerinizi bağlı tutmayı hedefliyor.
INBOUND 2016’da, HubSpot Facebook Canlı Yayın röportajlarını konuşmacıları ile yayınladı, böylece Boston’da bize katılamayan takipçilerimizin yine de işin uzmanlarından öğrenebilme fırsatı olmuş oldu.
Markalar ayrıca Soru-Cevap oturumları ve ürün tanıtımlarına ev sahipliği yaparak Facebook canlı yayın özelliğini kullanabilirler. Bu videolar katılımı kontrol ediyor çünkü sunucular izleyicilerin sorularını sorabiliyor ve yorumlarıyla geribildirimlerini söyleyebiliyor.
Markalar ayrıca çoklu canlı videoları seriler halinde yayınlayabilir, Facebook’un bildirdiğine göre canlı videolarda 10 kat daha fazla oranda meydana gelen katılım için daha da fazla fırsatlar yaratabilir. İşte sunucuların yeni bir tür ruju gösterdikleri ve denedikleri, kullanıcılara sorularını ve bir sonraki bölümde ne görmek istediklerini sordukları Allure’un haftalık serilerden bir örnek.
Bu yıl, video stratejinizi güçlendirmek için farklı canlı yayın platformlarına yayılan yeni özellikler için gözlerinizi dört açın. Örneğin, Facebook Canlı Yayın kalabalık bir etkinliği, güzel bir manzarayı, ya da sahne arkası turunu kaydetmek için güzel bir yol olabilecek 360-derece video kayıt etme imkânını piyasaya sürüyor.
Eğer Facebook Messenger, Whatsapp ve WeChat gibi mesajlaşma uygulamalarının geleneksel mesajlaşma uygulamalarına alternatif olabileceğini düşünüyorsanız, tekrar düşünün — mesajlaşma uygulamaları dünya çapında 4 milyar kullanıcı tarafından kullanılıyor ve bu varlığı artırabilmek için markalar adına muazzam bir fırsat var.
Özellikle müşterilerle birebir iletişim kurmak için pek çok marka mesajlaşma uygulamalarını kullanıyor ki bu da müşteri hizmetlerinin gerçekleşme biçimini tamamen değiştiriyor. Beklemeye alınmak veya e-mail için geri dönüş beklemektense bu uygulamalar müşterilere ihtiyaç duydukları yardımı almak için daha hızlı ve basit bir yol sunuyor. Müşteri hizmetleri için yayılan mesajlar daha ölçeklenebilir ve uygun maliyetli ve müşteriler için daha da iyi bir deneyim sunarak, markalar müşterilerinin problemlerini hızlıca çözebilir ve onları daha kolay bir şekilde ellerinde tutabilirler.
Örneğin, Hyatt 24-saat müşteri hizmeti desteği için misafirlerin rezervasyon yapabilecekleri, sorular sorabilecekleri ve yolculukları için tavsiye alabilecekleri bir platform olan Facebook Messenger’ı kullanıyor.
HubSpot pazarlamadan sorumlu genel müdür yardımcısı Meghan Keaney Anderson, mesajlaşma uygulamalarının sonuç itibariyle günlük çevrimiçi etkileşimlerimizin bir parçası olacağını tahmin ediyor. Anderson “Belki de mesajlaşmayı uygulama bağlamında düşünmektense, daha çok gelişen bir yapı olarak düşünmeliyiz” diye kaydetti.
Şu ana dek, Anderson’un teorisi istatistikler tarafından iyi bir şekilde destekleniyor: İndirilen bütün uygulamaların çeyreği –mesajlaşma uygulamaları dışında bir kere kullanıldıktan sonra bırakıldı. 2017 ve ötesinde, pazarlamacılar daha az sosyal ağ oluşturma üzerine odaklanmalı ve müşterileriyle daha çok anında, gerçek zamanlı bağlantıyı tercih etmeli.
Facebook, Instagram, Twitter ve Pinterest kullanıcılarına ürünleri direkt olarak uygulamalarından ürünleri satın almaları için yollar sunuyor ve Snapchat 2016 yılının baharında e-ticaret özelliğini test etmeye ve yaymaya başladı.
Aimia tarafından yapılan bir araştırmaya göre, tüketicilerin %56’sı satılık olan ürünlere bakmak için sosyal medyada markaları takip ettiklerini bildirdi ve çevrimiçi alışveriş yapanların %31 satın alınacak yeni ürünlere bakmak için sosyal medyayı kullandıklarını bildirdi.
Markalar 2017 için sosyal medya stratejileri hakkında konuşurken bu alışveriş yapma alışkanlıklarını geliştirmeli. İnsanlar bu ilgi çekici medyayla etkileşime girmek için sosyal medyaya bağlanıyor, yani Instagram’da “Satın Alın” eylemi çağrısıyla bir ürünün fotoğrafını paylaşmaktansa, hediye fikirlerini ürün trendlerini paylaşın (ankete katılanların sırasıyla %24’ü ve %16 bu amaçlarla sosyal medyayı kullandı) ve müşterileri çevrimiçi alışverişe direkt olarak sormadan teşvik edin.
Başka bir fikir mi? Sosyal medyada yayınlanan ürün tanıtımları. Animoto’dan gelen bir araştırmaya göre, kullanıcıların 4 katı yeni bir ürün hakkında video izlemeyi tercih ediyor, yani çevrimiçi alışveriş yapan müşterilerinizi teşvik etmek için ürün videolarınızı paylaşın. İşte Blendtec tarafından çarkları çevirmek için alışılmamış bir “Will It Blend?” ürün tanıtımı
Sanal gerçeklik hala pazarlama piyasası için yeni ve 2017’de pazarın daha da popüler olacağını tahmin ediyoruz. Sanal gerçeklik hakkında eşsiz olan şey şu ki, diğer araçların aksine katılımı üç boyutlu, hatırlamaya değer bir deneyimle teşvik etmesidir.
Örneğin TOMS müşterilerin amaçlarına ve etkisine ışık tutmak için sanal gerçekliği kullanıyor. Görevleri “Birebir” kelimesi, yeni alınan her bir çift ayakkabıyı dünya etrafında ihtiyaç sahibi olan bir çocukla eşleştirme sözüne atıfta bulunuyor. Peru’ya yaptığı bir yolculuk sırasında yeni bir çift ayakkabıyı teslim alan bir çocuğu ziyaret ederken, TOMS bu girişimin bıraktığı etki hakkında ilk elden bir görüntü yaratmak için aşağıdaki 360 derece videoyu çekti.
Bu video hakkında harika olan şey ne kadar taşıyıcı nitelikte bir video olduğudur. Çoğu müşteri Peru’ya bir yolculuk planlamıyor olabilir ama hepsi yaptıkları satın almanın direkt olarak etkisini görebilirler. Müşteriler bir VR kafa takımı ya da görüntüleyici kullandıklarında yaşadıkları deneyim artar, fakat yine de marka etkili bir şekilde hikâyelerini paylaşabilsin diye video mobil veya masaüstü cihazlardan da görüntülenebilir durumda.
Bu yıl, video akışı internet trafiğinin neredeyse %75’ini temsil edecek ve izleyiciler de daha fazla video içeriği görmek istediği için markalar hangi izleyicinin en iyi şekilde tepki verdiğini görmek adına — sanal gerçeklik de dâhil olmak üzere — farklı biçimlerle deneyler yapmaya devam etmelidir.
HubSpot Sosyal Medya Pazarlama Yöneticisi Marissa Emanuele, bir sosyal medya platformu başka bir platformun başarılı bir özelliğinin kendi sürümünü faaliyete geçirdiğinde ortaya çıkan “Frankenfeatures” terimini dile kazandırdı.
Örnek? Snapchat geçici veya kaybolan görsel içerik trendini başlattı ve Instagram son günlerde benzer bir kaybolan — fakat canlı geçici video paylaşma özelliğiyle de birlikte video paylaşma özelliğini başlattı.
Profesyonel fotoğrafçılık ve pazarlama videoları yapma işinizden tamamen vazgeçmenizi önermiyoruz, fakat Snapchat ve Instagram’daki geçici içerik markanızın “diğer tarafını” özgün, önceden yazılmamış ve parlatılmamış içerikler ile göstermeniz için harika bir yol. Geçici hikâyeler için içerik fikirleri şunları da içeriyor:
Emanuele “Geçici içeriğin en önemli parçası insan olmak. Bu markanızın parlatılmamış, endişesiz tarafını göstermek için eşsiz bir fırsat, bu yüzden bir açıdan komik veya diğer türlü ‘kusurlu’ içeriği paylaşmaktan korkmayın,” diye ısrarla tavsiye ediyor.
(Snapchat ya da Instagram’da geçici içerik fikirleri hakkında nasıl beyin fırtınası yapabileceğiniz üzerine daha da fazla fikir için, işte şu anda Snapchat’teki en iyi bazı markalardan derlemeler.)
Instagram 2016’nın Ağustos’unda Hikâyeler özelliğini tanıttı. Sadece iki aydan sonra Buzzfeed Instagram Hikâyelerinin 100 milyon günlük aktif görüntüleyicisinin olduğunu bildirdi — ve bu Snapchat’in toplam kullanıcı tabanının üçte ikisini oluşturuyor, nokta. Bu ve diğer sebeplerden ötürü Emanuele markaların Hikâyeleri (fotoğrafların paylaştıktan 24 saat sonra silinmesi) paylaşmak için Snapchat’ten Instagram’a geçişinin başlayacağını tahmin ediyor.
600 milyon kullanıcısıyla, Instagram 150 milyon kullanıcısı olan Snapchat’ten daha da çok fazla kullanıcıyı sunuyor. Ve Facebook Instagram’a sahip olduğundan, Instagram reklamcıları Facebook ve Instagram istatistikleri temellinde hedef alabilirler ve bu da Instagram’da Twitter’dan daha da fazla hedef kitle olduğu anlamına geliyor.
Ayrıca, Instagram geçici Hikâyelere ek olarak kullanıcıların fotoğraflarını ve videolarını kalıcı portfolyolarda saklamalarına izin veriyor, böylelikle kullanıcılar arkadaşlarıyla içerikleri daha kolay paylaşabilir.
BrandFire CEO’su Adam Padilla ayrıca Instagram’ın daha da fazla ünlü kişiler ve halk figürleri tarafından kabul gördüğünü ve daha kaliteli bir ara yüzü olduğunu da kaydederek, Emanuele’nin tahminini onaylıyor.
Hızlı büyüme ve çok büyük miktarda içeriğin paylaşılmasıyla, Snapchat sosyal medya pazarlamacıları için daha az ölçüm aracı ve analiz sunuyor, yani Instagram 2017’de daha iyi bir ROI sunabilir.
2017’de, mobil reklamcılıkta pazarlamacılar daha da büyük yatırımı beklemeliler. İşte bunun bazı en büyük sosyal ağ platformlarında nasıl görüneceğine dair bir özet:
Facebook konu sosyal medya reklam gelirlerine geldiğinde, geçen %80’i mobil reklamdan gelen 7 milyon dolardan fazlasını getirerek tam bir canavar konumunda. Facebook’un İçerik Akışındaki algoritmik değişiklikler artık arkadaş ve ailelerden gelen gönderileri önceliklendiriyor, yani Facebook’ta reklamları yayınlamak için para ödeyen markaların %75’i yaratıcı olmak ve önce fark edilmek için görsel, etkileşimli reklamlar almak zorunda.
Twitter‘ın reklam geliri artıyor, özellikle de mobil biçiminde ve 2017’de kullanıcılara çeşitli reklam seçenekleri sunmak için sponsorlu hashtag simgeleri ve çıkartmalar gibi görsel içeriklerle muhtemelen deneyler yapmaya devam edecekler.
Bu makalede daha önce de ele aldığımız gibi, Snapchat ve Instagram fazlaca dikkat çekmek için rekabet edecek ve reklam gelirleri de bir istisna olmayacak. Gelişme bağlamında hangi noktadalar? Aslında, Snapchat yakınlarda pek çok çeşitli video reklamlar ve sponsorlu filtrelere ek olarak reklam alanı satın almayı kolaylaştıran yeni bir API yayınladı. Öteki taraftan Instagram, kullanıcıların uygulama içinden bir CTA’ya tıklayarak ürünleri satın almasını sağlayan bir özellik olan Satın Alınabilir Instagramın tanıtımıyla e-ticaret alanını ikiye katlıyor.
Uzun süredir üye olan Instagram ve Snapchat kullanıcıların reklamlarla yaşadıkları tecrübeler hakkında yapılan bir Adweek anketine göre, — birkaç dikkate değer farkla sonuçlar kabaca ikiye ayrılmış durumda. Büyük bir yüzde dilimi Instagram reklamlarının Snapchat reklamlarından daha akılda kalıcı olduğunu düşünürken, daha da fazla katılımcı Snapchat reklamlarını Instagram reklamlarından daha çok sevdi.
Kısacası: Pazarlamacılar kitleler arasında hangisinin daha iyi işe yaradığını görmek için reklamlarla farklı platformlarda deneyler yapmalı ve her biriyle gelen yeni harika özelliklerden faydalanmalılar.
Sosyal medya sürekli değişiyor ve yukarıda eklemediğimiz bir tahmin de her şey için hazır olmak. Ve tabii ki eğer sosyal medya planınızla nereden başlayacağınızı bilmiyorsanız merak etmeyin — biz düşündük.
2017 sosyal medya planınıza neyi ekliyorsunuz? Yorumlarınızda bizimle paylaşın.